top of page

Raket Seçimi (Eğilen raket değil, sensin)

Raket seçimiyle ilgili en çok duyduğumuz şey şudur; En iyi raket, oyununuza en çok uyan rakettir. Peki öyle mi? Oyun tarzımı ben mi seçiyorum ki ? Ben, Timo Boll tarzı oyun stilinin kutsal sayıldığı ve ona en benzer şekilde oynayanın en iyi oynadığı kanaatinin hakim olduğu bir şekilde yetiştirildim.Kendi özgün oyun tarzımı oluşturma konusunda kafa yormadım ve antrenörümle hiç bu konuyu konuşmadım. Benim oyun felsefem neydi ? Klasik atak oyun stili gerçekten benim tarzım mıydı? Belki konu üzerine düşünseydim ' blokçu' olacaktım örneğin ve yıllar içinde de ona uygun bir antrenman tarzı ve oyun stili geliştirecektim. Raket seçiminden önce ben gerçekten özgün bir oyun oynayıp oynamadığımı soruyorum. Matrix'te Neo kahinin yanına gittiğinde kahin ona kapının üzerindeki 'Kendini Bil' yazısını gösterir. Özgün bir oyun mu oynuyorum gerçekten, kendimi biliyor muyum ? Eğer oyun felsefemi biliyorsam konu üzerine düşünüp ona uygun bir antrenman programı takip ettiysem, sonrasında raket seçimi bir problem değil oyunumuzu desteklemek üzerine verilmiş zevkli bir karar olacaktır diye düşünüyorum. İşte bu yüzden ancak özgün bir stilim olduğunu biliyorsam, en iyi raket benim oyunuma en çok uyan rakettir diyebilirim. Bu ilk yazıda masa tenisi raket tahtalarının yapılarından önce özgün bir oyuna sahip miyiz gerçekten sorusunu sorarak başlamanın daha iyi olacağını düşündüm.

Yazıyı Matrix'teki kaşık büken kel çocuğun sözüyle bitireyim madem

- Eğilen sensin kaşık değil. Bir kaşık yok aslında :)

Sonraki yazılarda görüşmek üzere...

Herkese mutlu günler,

Keyifli oyunlar.

205 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Post: Blog2_Post
bottom of page